Kılıfçılık

Merhabalar,bugünki konumuz "kılıfçılık" diyeceğim de ; "kılıfçılık" mı,"kılıfcılık" mı bilemedim.Veya doğru olan kelime grubu "Ambalajcı İnsanlar"'da olabilirdi.

Bir yazımda insanların megaloman olduğunu söylemiştim.Şimdi bakıyorum da her şey doğru çıkıyor,bugün farkına vardım.


Sırf şekilcilik için Starbucks'ta kahve içen,bilmediği bir konuda dahi bilmiş edasıyla konuşan 153152 milyar insan var.(ama yazar abey dünyada 7 milyar insan yoğ mu?) 

Yılmaz Özdil reyiz gibi satır atlaya atlaya yazıyorum şu anda bunu farkettim.

Neyse,insanlar megaloman dedim size,ilgi görmekten hoşlanırlar.Hayatındaki tek amacı başkalarına hava atmak olan insanların olduğu bir dünyada yaşıyoruz.Starbucks'a gidip kahve içerken fotoğraf çektirenler,bilmediği konu hakkında bilmiş yorumu yapanlar çok bu dünyada.Bir araştırma vardır çok doğrudur;Adamın önüne iki tane şarap koyuyorlar.Birinci şarabın üzerine 200$,diğerine 50$ yazıyorlar.Fakat ikisininde her şeyi aynı.Tattırıyorlar ve hangisi daha güzel sorusu sorulduğunda,adam birincisi diyor.Sebebi ise "pahalı" olması.İşte bu ambalajcılıktır.

İşte ben de bunları sevmiyorum.

Üçüncü Konumuz : Osmanlı Yükseliş Dönemi ve Kanuni

Üçüncü konumuz:Osmanlı Yükseliş Dönemi ve Kanuni,çıkarın kağıtları !!BiR11!!!

Selam pervolar.Bu yazı biraz uzun olabilir,kısa da olabilir bilemedim.

Bu yazıda aslında Osmanlı'nın en parlak devri olan yükseliş dönemini tartışacağız.Fakat daha çok Yavuz Sultan Selim ve Kanuni hakkında yazacağım.

Hepimizin bildiği gibi Osmanlı yükseliş dönemini 1453'te büyük bir fetih olan İstanbul'un fethiyle açtı.Birçok kişinin düşüncesine göre,bu "Fetih Bizans'taki çoğu bilim adamını Avrupa'ya yollamış ve Rönesans'ı başlatmıştır.bu da Osmanlı'nın aleyhinedir." Bu düşünce "bana göre" yanlış.Çünkü hepimizin bildiği gibi kavimler göçü denilen olay M.S 300'lerde olmuştur fakat etkileri binlerce yıl sürmüştür,sürüyor da.

Kavimlerde Göç korkusu var efenim. 

Buna göre hunlar tüm dengeleri değiştirdiği için dolaylı yoldan ülkelerin rakiplerini de değiştirdi,Gothslar mesela Orta Avrupa'ya geldi,bu da Türkler için zorlayıcı/kolaylaştırıcı etken oldu/olabilir.
neyse çok uzattım.Yani bu olay da saçmaydı o mantığa göre,ki Rönesans fetih olmasa da,olsa da olacaktı.

Fatih Sultan Mehmet 1453'te İstanbul'u fethederek bizansın son 2 yerleşim yerinden birini ele geçirdi (Trabzon'u da katıyorum.) Neyseki 1461'de o da fethedildi,ölümüne kadar da sürekli fetihler,sanatsal işlemler,refah düzeyi arttı.Yani çok parlak bir dönem geçirdik.Osmanlı'da bilimi bir dahaki yazıya bırakıyorum,o yüzden açıklamıyorum bunları.Meraklanın ehehe.Kısa kısa geçiyorum çünkü Yavuz'la Süleyman dönemine değineceğim.2.Bayezid'in 31 yıllık saltanatında ise maalesef sınırları genişletemedik,bir sebebi de Cem Sultan.Cem Sultan bildiğiniz gibi tahta çıkmaya çalışan şehzadedir,1495'te öldü,yani Beyazıd'ın 14.senesinde.geri kalan 17 senede ne yaptığı ise meçhul.Yükselme döneminde belkide en düşük dönem bu padişahın dönemdedir.Nitekim 1512'de Yavuz Sultan Selime devretmiştir saltanatını.Yavuz dönemi öyle parlaktır ki ; şöyle bir anekdot vardır : Doğu seferinden sonra oradan gelen büyük hazine Osmanlı hazinesine aktarılıyor ve kapı kitlenirken Yavuz diyor ki;kim benden çok hazineyi genişletirse,benim mührümü kendisinkiyle değiştirsin.Fakat 400 yıl kimse değiştiremedi.


Şimdi,Yavuz Sultan Selim döneminde Doğu'da büyük bir tehlike olan Safevi tehlikesi ortadan kalktı.Eğer Yavuz böyle bir atılım yapmasaydı,Kanuni Sultan Süleyman Avrupa'ya kesinlikle sefer düzenleyemezdi,çünkü padişah bir batı seferine gittiği anda Safeviler hemen Doğu sınırında yağma yapıyordu.yani Yavuz olmasaydı Sultan Süleyman kesinlikle 46 yılda 2 katına çıkartamazdı toprakları.Ayrıca şöyle bir şey daha var,8 senede Yavuz 2 milyon km'den 6.700.000'e çıkardı toprakları.Süleyman ise "46" senede 6.700.000'den yaklaşık 15.000.000'e çıkardı.Yani toprak-başarı eğrisi yapacaksak Yavuz Sultan Selim daha iyi bir etki bırakmıştır Osmanlı'da.

Ayrıca unutmamalıyız ki; III.Murat döneminde Osmanlı parası %50 devalüasyona uğradı.Yani paran 10 TL'yken 5 TL oldu.Hazine sıçtı yani.Bunun sebebi,Kanuni'nin attığı tohumlardır.

Sultan Süleyman dolu olan bir hazineyle karşı karşıyaydı tahta oturduğunda,tahttan indiğinde ise hazine büyük ölçüde boşalmıştı.Ve entrikalar doldurdu sarayı,çünkü Hürrem Sultan 1558'de öldü,Sultan süleyman ise 1566'da öldü,yani 8 sene kadarıyla Sultan Süleyman büyük üzüntüyle yaşadı,dolayısıyla devleti tam anlamıyla yönetemedi -ki büyük sadrazam Sokollu Mehmet Paşa olmasa,Osmanlı 623 sene değil,550 sene zor yaşardı bana kalırsa,çok büyük atılımlar yapmıştır Sokollu.ayrıca Şehzade Mustafa'yı da Hürrem Sultan zamanında entrikalara kurban verdi.


Baya uzun oldu,okuyana helal olsun."O YAZIYI KİM OKUYACAK" diyen varsa da haklıdır.

Hadi görüştük.Bir sonraki yazıda Osmanlı'da Bilim'i tartışacağız.

Kapitalizm ve İnsanlar

Sırf kapitalist insanların yönettiği yerler yüzünden,benden yaşça büyük insanların bana "efendim" gibi hitap etmesini anlamıyorum,nefret ediyorum hatta..İnsanları kast sistemi gibi sınıflandıran şeylerden de.Kimse toplumda "kast sistemi" yok demesin,bal gibi var,Dünya'n'ın her yerinde var.Bir örnek vereyim ; Geçen gün dönerciye gittik,bir döner 3.5 TL,yaşlı amcanın biri geldi,dedi "Oğlum yarım döner ne kadar",adam da "2 TL amca" dedi.Amca da (70 yaşında falan) "Çok pahalı oğlum" deyip gitti,durakaldım öylece.Zengin istediğini yer,el üstünde tutulur,fakir insanlar "iplenmez".Kast sisteminden ne farkı var bunun?

Haksızsam haksız deyin.